Kaliteli Yalnızlık

 Mükemmelliyetçilik beraberinde kaliteli yalnızlığı getirir, 


Bu cümleyi bir arkadaşın tanıtım yazısında okumuştum.

Bir bakıma doğru, mükemmeliyetçi biri hiçbir şeyi kolay beğenmediği için, her zaman her şeyin en iyisinin  olmasını istediği için ve çoğu zamam bu olmadığı için, gayet kaliteli bir yalnızlık geçirir. (Tabi bir süreliğine) Ama bu yalnızlık tercihli bir yalnızlık olmaktan çok zoraki bir yalnızlıktır. Çünkü yalnızlığın kaliteli olması ve daha verimli geçmesi için bundan keyif almak gerekir. Zoraki yalnızlık durumlarında kişi kendinden bile sıkılır. Belki ilk başlarda bunun farkına varmaz. Ama zaman geçtikçe bu yalnızlık işkenceye dönüşür ve kişi zihin hapishanesinde tıkılır kalır.  Bu sefer inandığı doğruları bile sorgulamaya başlar ve aklının karmaşası ona o kadar yüksek bir tonda haykırır ki, kafasını duvarlara vursa dahi bu sesleri susturamaz. İçine hapsolduğu bu dünyanın adı yalnızlıktır. Artık önceden sevdiği hiçbir şey ona keyif vermez, ağzının tadı bile bozulur.Önceden hayata tutunmak için nedenler arayan insan artık bu nedenlerin tam tersini kendini soyutadığı hayat için düşünür. Beklentileri sıfıra düşmüş, yüzünde gülücükler eskimiş, gözlerinin ışıltısı gitmiş halde mutsuz ve monoton bir şekilde son nefesini vereceği günü bekler.


Oysa tercih edilerek kalınan yalnızlık öylemidir. Süresini kendin belirlersin. En meraklı olduğun alanlarda en iyi en verimli işleri bu sürede yaparsın. Yalnızlığın tadını çıkarır bunu kendin için bir fırsata çevirirsin. Enerjine kendin bile yetişemez, yorulduğunu, acıktığını çok geç anlarsın. Çünkü o kadar keyif alıyorsundur ki bu yalnızlıktan vucudundaki bütün hormonlar emrine amade bir şekilde sen ne istersen onu yapıyorlardır. Mutluluktan sesinin tonu bile değişir.  Sinekten yağ çıkarır gibi hayattan mutluluk çalıyorsundur. Artık renkler daha canlı, ay ışığı daha parlak, toprak daha topraktır. Artık daha güzelsindir. Gökyüzü daha mavidir. Bütün üzüntüleri, acıları, yaşanmış, yaşanamamış bütün dertleri kalbinin engin denizinde boğmuş küllerinden yeni bir sen yaratmışsındır. Ve bu yeni sen inan bana çok daha güzel, çok daha sensindir. Evet sensindir. Gerçek, özünde var olması gereken, hep ertelenmiş, hep fedakarlık yapmış, hep beklemiş olan sensindir. 

İnanın kimse sizden mükemmellik beklemiyor, sadece her ne yapıyorsanız elinizden geleni yapın. Başarılı olursanız ne ala yok eğer olamazsanız en azından denemedim demezsiniz ve edindiğiniz tecrübe yanınıza kar kalır. İnsan başarısızlıklarından öğrenir çoğu şeyi. Bir şeyin nasıl yapılamayacağını öğrenmiş olmanın verdiği haz ile aynı şeyin daha iyisini yapmamanız için hiçbir neden yok. 

İster zoraki ister tercihli olsun yalnızlığı asla uzatmayın. Gerektiği kadarını alın fazlasını ihtiyacı olana verin. Zamanın en kıymetli varlığınız olduğunu asla unutmayın. 

İyi zamanlar

Yorumlar