Mis Kokulu Hayaller


   ''Tut elini yüreğimin yalnızlığının, kalbimde yuva kur her zerreme seni pompalasın kan yerine, gidişlerin almasın canımı her defasında, korkuyorum sonunda bitip gideceğim sensizlikten, hem bu saatte hem her saatte akreple yelkovan bana gülerken, eskimiş bir koltuk minderinde özlüyorum seni, özlemenin kendisi bile özledi seni sensizlikte'' dedi genç adam. Gözleri buğulu ve yorgundu, her zaman ki gibi. Sevdiği kadının tekrar ellerinin arasından kayıp gitmesini istemiyordu. Yüreğine düşen korku gözlerinden yaş olarak akmaya başladı. Yutkunarak tekrar söze girdi, kelimeleri toparlamakta güçlük çekiyordu. ''İçimde yanan kor ateşe seni sordum her gece ama sen yoktun. Ağladım ben yine her gece ellerin yoktu yüzümde sararıp soldu yüzüm yine. Gözümde yine aynı gece, dilimde yine aynı gece bu hasret beni yıkıp da geçti bak, ben yine hala buradayım bırakıp gittiğin yerdeyim, seni çok seviyorum aşkım gitme'' dedi. 

  Kararlıydı, bu sefer bırakmayacaktı büyük aşkını. Yıllar sonra onu tekrar bulmuşken kaybetme olasılığını bertaraf etmek adına yıllardır içinde biriktirdiği her şeyi bir çırpıda içinden geldiği gibi söylemek istiyordu. Sevdiği kadının dudaklarından dökülecek tek bir güzel söz yıllardır çektiği yalnızlığı bitirebilirdi. Sadece tek güzel söz için yılların hesabını sormaktan kendini alıkoyabilirdi. Çektiği acıları, hüzünleri tek bir söze feda edebilirdi. Sevdiği kadının ılık nefesini tekrar iliklerine kadar hissetmeye o kadar çok ihtiyacı vardı ki. Kalbine ok gibi saplanan o büyüleyici bakışları tekrar görmek için her şeyini oracıkta hiç düşünmeden feda etmeye hazırdı. Sonu olmayan karanlık rüyalarının artık bitmesini, her gece içine düştüğü kör kuyuların bahar bahçelerine dönüşmesini istiyordu. dedi ki '' mis kokulu hayallerimiz vardı''.

  Mis kokulu hayaller. Birlikte oldukları ilk zamanlarda sürekli bahsettikleri bir konuydu. Gelecek ile ilgili hayaller kurarken bunlar için mis kokulu hayaller derlerdi sürekli. Genç kadının bir anda kafasında şimşekler çaktı ve mis kokulu hayaller cümlesini duyduğu ilk zamanı hatırladı. O dönemde yaşadıkları bir film şeridi gibi gözünün önünden geçerken gözlerinden akan yaşlara mani olamıyordu. Hıçkıra hıçkıra ağlayarak sevdiği adamın boynuna sarıldı sımsıkı. Ve onu ne kadar çok sevdiğini haykırarak dudaklarına öpücükler kondurdu. '' beni affet her şey için beni affet bir daha asla seni bırakmayacağım, sensiz yaşamayı asla düşünmüyorum'' dedi ağlayarak. Zaten ağlayan adam sevdiği kadının bu cümlelerinden sonra yaşadığı mutluluğu anlatmakta zorlanarak sadece ''seni seviyorum'' diyebildi. Bir daha asla ayrılmamak adına birbirlerine yeminler ettiler ve sabaha kadar cılız bir mum ateşi ışığında geleceğe dair üstü kapalı hayallerini ifşa ettiler. Ve bu barışma hatırası yıllar sonra hatırladıklarında yüzlerinde bir tebessüm ve mutluluk olarak yaşlanana kadar devam etti. Çünkü bir daha asla ayrılmadılar.

Yorumlar