Geleceğin Geçmişi

 Güneş batmak üzereydi. Her yer kızıla boyanmış hava sıcaklığı belirgin bir şekilde düşmüştü. Ağaçların arasından süzülen günün son ışıkları, kulübenin camından içeri süzülüp uyuklamakta olan köpeğin gözlerini öpüyordu. Kuşlar ağaçlarda ki yuvasına dönmeye başlamış, acıkan yavrularını doyuruyorlar, bir yandan da keskin bakışlı bir Doğan'a kurban gitmemek için etrafı kolaçan ediyorlardı. Arada hafif hafif esen rüzgar çıplak otları yalayıp geçiyordu.



Böyle bir akşam düşünün, her şeyin alabildiğine güzel olağan seyrinde su katılmamış bir doğallıkla gözlerinizin önüne tüm çıplaklığıyla serildiğini. Tüm yaşanmışlıkların bir gün öncede kaldığını hayal edin, ve hatırınıza gelen kötü düşüncelerin yeni günün etkisiyle alaşağı olduğu hiçbir şeyin canınızı sıkmadığı ya da sıkamadığı bir akşam. Evet işte bu geleceğin geçmişidir. Çünkü geçmişten geçmeyen hiçbir gelecek yoktur. Her gelecek mutlaka geçmişin olağan izlerini taşır ve taşıyana o geçmişte yaşananları bir film şeridi gibi izletir mıh gibi aklına kazıtır. İnsan düşünmeden edemez. İstemese de iyi ya da kötü her şeyi düşünür, düşündüğü her şey ister geçmiş ister gelecek olsun yaşanmışlığın izlerini taşır ve görmediği bir şeyin hayalini kuramaz. Böyle bir ikilemde hatırı sayılır bir düşünce sırası asla var olamaz çünkü düşünceleri sıraya koyamaz insan blakis düşünceler insanı hizaya getirir. Böyle bir hayatta ve böyle bir düşünce sisteminde önceden ne olacağını bilerek insan her zaman her şeyi yapma eğilimindedir çünkü hayvansı yapısı yüzünden içgüdüleri hormonal durumunu etkileyip ona o an ne yapması gerektiğini emreder. Her şeyin her yapılanın iyi ya da kötü ya da herhangi bir vasıf taşımayan nötr sonuçları vardır. Bunları tayin eden, anlık düşüncelerden yola çıkarak zihnimizde kurgulayıp gerçeğe uyarladığımız eylemlerin bütünüdür.

Ve nihayetinde her şey ama her şey geleceğin geçmişidir. Bunu bilerek yaşamanız dileğiyle...

Yorumlar